Mutluluk departmanı olan şirket

Yetiştirilmiş insan kaynağına sahip olmak, sürdürülebilirliği sağlamak açısından önemli bir kavram. Sürdürülebilirliği sağlamak adına doğru insan seçimi ve yeteneklerin bulunabilmesi markalar için ciddi bir gereksinim halini almış durumda. Ayrıca seçilen insan kaynağının elde tutulması da markaların geleceği için olmazsa olmaz bir konu. Bu insan kaynağının elde tutulabilmesi için de mutlu olması ve yaptıkları işlerden keyif almaları gerekli.



Bu konuda Türkiye’de bir ilki yapmış Defacto. Şirket bünyesinde mutluluk departmanı kurarak inovatif bir fikri hayata geçirmiş. Bu departman bir mutluluk müdürü ile birlikte 5 kişilik bir ekipten oluşuyor. Amaçları çalışanların mutlu olmasını sağlamak, üst yönetim ile aralarında elçi olup motivasyonu artırmak.



İnsan Kaynakları uzmanlarının sürekli gündeminde olan Y kuşağının(1977-1996 doğumlular- bir kısım kaynaklara göre 1980-1999 doğumlular)büyük bir kısmı iş hayatınının içerisine girmiş ve girmek üzereler. Y kuşağı da özgürlüklerine düşkün, başına buyruk ve teknoloji aşığı olarak tanımlanmakta. Bu kuşak beklentilerini göz önüne aldığımızda yönetilmesi zor bir kuşak. Bu kuşağı memnun edebilmek ve elde tutabilmek amacıyla Defacto mutluluk departmanını faaliyete geçirmiş. Departman çalışanların dertlerini, sıkıntılarını dinleyerek onlara departman yöneticileriyle bir araya gelerek çözümler bulmaya çalışıyor. Çalışanlardan gelen önerileri de dinleyerek birçok uygulamayı da hayata geçirmekte.



Her yıl periyodik olarak düzenlenen çalışan memnuniyeti anketi ve iç müşteri memnuniyeti anketleri ile çalışanların mutluluk seviyeleri ölçülmekte.



Mutlu çalışanlar da enerji dolu, daha az hata yapan, daha az hasta olan, üretken, verimli ve paylaşmaktan keyif alan bir hal alıyorlar. Böylece hoş bir atmosfer oluşuyor. Bütün bunlar da firmanın performansına doğrudan doğruya bir katkı yapıyor. Bu da firmayı pazarda daha güçlü ve başarılı bir konuma taşıyor.



Defacto’nun yurtdışında da mağazalaşma çabaları içerisine girmesi ve yurtdışında da önemli bir marka olma hedefinin olması da çalışanlarına gelecekte çok önemli uluslararası kariyer fırsatları sunacağını da gösteriyor.



Firmanın doğru insan kaynakları politikaları ile büyümesine hızlı bir şekilde devam edeceğini ve marka değerini de her geçen gün artıracağı ortada.



Umuyorum ki ülkemizde insan kaynağına önem veren Türk firmalarının sayısı her geçen gün artar.